Kur korumalı mevduat (KKM) ve katılma hesaplarında son dönemde yaşanan düşüş, piyasalarda dikkat çeken gelişmelerden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan verilere göre, KKM ve katılma hesaplarının toplam büyüklüğünde son haftalarda gözle görülür bir azalma yaşandı. Yatırımcıların bu hesaplardan çıkış yaparak alternatif yatırım araçlarına yönelmeleri, bu düşüşün başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Ekonomistler, bu durumu yatırımcıların ekonomik belirsizliklere karşı farklı stratejiler geliştirmesi olarak değerlendiriyor.
Son dönemde, yüksek enflasyon oranları ve döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, yatırımcıların varlıklarını korumak adına daha güvenli limanlara yönelmelerine yol açtı. Bu durum, KKM hesaplarının sağladığı kur farkı korumasının ve katılma hesaplarının getiri avantajlarının yatırımcılar nezdinde cazibesini kaybetmesine neden oldu. Özellikle döviz ve altın gibi geleneksel yatırım araçları, belirsizlik dönemlerinde yatırımcılar için daha güvenli bir seçenek olarak öne çıkıyor. Bu da KKM ve katılma hesaplarından dövize yönelen sermaye hareketlerini hızlandırdı.
Ayrıca, Merkez Bankası'nın faiz politikasında izlediği sıkılaştırıcı adımlar ve faiz oranlarındaki belirsizlikler, yatırımcıların mevduat tercihlerinde değişiklik yapmasına yol açıyor. KKM ve katılma hesapları, yatırımcıların enflasyona karşı koruma sağlamak için kullandıkları araçlardan biri olsa da mevcut faiz oranlarının yatırımcıların beklediği getiriyi sağlayamaması, bu hesaplardan çıkışların artmasına neden oluyor. Özellikle faiz oranlarının yüksek seyrettiği bir ortamda, yatırımcılar daha yüksek getiri sağlayan hisse senedi, döviz ve emtia gibi yatırım araçlarını tercih etmeye başladı.
KKM ve katılma hesaplarındaki bu erimenin bir diğer önemli nedeni de piyasalardaki volatilite ve küresel ekonomik koşullar. Küresel piyasalarda artan belirsizlikler, gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahının azalmasına ve dolayısıyla bu ülkelerdeki finansal araçlara olan talebin düşmesine yol açıyor. Türkiye de bu gelişmelerden etkilenirken, yatırımcılar kendilerini koruma amacıyla daha esnek ve likiditesi yüksek yatırım araçlarına yönelmeyi tercih ediyor. Bu da KKM ve katılma hesaplarına olan talebi olumsuz etkiliyor.
Ekonomistler, KKM ve katılma hesaplarındaki bu erimenin bankacılık sektörü ve ekonomi üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor. Bankalar, bu hesaplardan elde ettikleri fonları kredi olarak dağıtarak ekonomiye likidite sağlamada kritik bir rol üstleniyor. Ancak bu tür mevduatlarda yaşanan azalma, bankaların kredi verme kapasitelerini sınırlayabilir ve reel ekonomide finansmana erişimi zorlaştırabilir. Özellikle ticari ve bireysel krediler açısından bu durumun etkileri, ekonomide daralma riski yaratabilir.
Sonuç olarak, kur korumalı mevduat ve katılma hesaplarında yaşanan düşüş, yatırımcıların piyasalardaki belirsizliklere ve küresel ekonomik koşullara karşı farklı stratejiler geliştirdiğini ve alternatif yatırım araçlarına yöneldiğini gösteriyor. Bu durum, Türkiye'de finansal piyasaların ve yatırımcı davranışlarının dinamiklerini yeniden şekillendiriyor. Yatırımcıların alternatif araçlara yönelmesiyle KKM ve katılma hesaplarının gelecekte nasıl bir seyir izleyeceği ve bu değişimlerin ekonomiye etkileri, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek konular arasında yer alıyor.