Her gün sokaklarda karşılaştığımız ama çoğu zaman dikkatimizi pek çekmeyen bir figür var: Ekmek kırıntısı toplayan bir adam. 17 yıldır bu işin sahibi olan Sadi Bey, bir yandan günlük ihtiyaçları karşılamaya çalışırken, diğer yandan da insanların dikkatini çekmeyi başaran bir sosyal sorumluluk projelerine imza atıyor. "Allah rızası için bu işi yapıyorum" diyen Sadi Bey’in hikayesi, özellikle günümüzün hızlı yaşam temposunda kaybolan insanlık değerlerini yeniden hatırlatıyor.
Sadi Bey, kent yaşamının karmaşası içinde birkaç ekmek kırıntısının bile önemini unutturmamaya çalışıyor. "Fırtına gibi geçen modern hayatta, birçok kişi için ekmek kırıntısı önemsiz. Ancak ben, bu ‘önemsiz’ şeylerin bir anlamı olduğunu biliyorum. Bazen bir kırıntı, bir hayata dokunabilir" diyor. İlk başlarda çevresindeki insanların tuhaf bakışlarına maruz kalmasına rağmen, zamanla bu davranışı toplumda tartışma yaratmaya, dikkat çekmeye başladı. Onun için bu bir işten fazlası; bir yaşam biçimi ve toplumsal bir mesaj.
17 yıl boyunca yürüttüğü bu örnek davranış, zamanla bir iyilik hareketine dönüşmüş durumda. Sadi Bey, sokaklarda topladığı ekmek kırıntılarını ihtiyaç sahibi insanlarla paylaşıyor. "İhtiyaç sahibi insanlara bir minik destek olabilmek için mücadele ediyorum. Bu benim için sadece bir dert değil, aynı zamanda bir görev" şeklinde konuşuyor. Topladığı ekmek kırıntıları, sadece karın doyurmakla kalmıyor, aynı zamanda topluma bir mesaj veriyor: "Küçük bir şey bile bir başkasının hayatını kurtarabilir."
Hedefini her zaman belli yapan Sadi Bey, zaman içerisinde birçok gönüllüyle tanışmış ve projelerini büyütmeyi başarmış. Ekmek kırıntıları topladığı saatlerde, gönüllü olarak kendisine katılan gençler, Sadi Bey'in ardından bu işe dâhil olarak, farkındalık yaratmak adına adım atmayı tercih etmiş. Her yıl düzenlenen bir farkındalık yürüyüşü ile daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyen Sadi Bey, “İnsanları bilinçlendirmek ve yaptığım bu işi yaymak istiyorum,” diyerek hedeflerini belirtiyor.
Bu tür çabaların, sokakta karşılaştığımız insanların, özellikle de genç neslin daha duyarlı bireyler olmalarına katkı sağladığını ifade eden Sadi Bey, toplumsal bağların güçlenmesi gerektiğine inanıyor. "Kimi zaman insanların gözleri doluyor. Bir ekmek kırıntısıyla başlatılan bu yolculuk, onların kalplerine dokunabiliyor" şeklinde vurguluyor.
Sadi Bey’in hikayesi, yalnızca bir adamın mücadele hikayesi değil. Aynı zamanda toplumun yapısına ayna tutuyor. Her bireyin yapabileceği küçük şeylerin büyük anlamlar taşıyabileceğini gösteriyor. Artık sokaklarda ekmek kırıntısı toplayan bir adam görmeye başladığınızda, onun yalnız bir adam olmaktan çok daha fazlası olduğunu hatırlamak gerekiyor. Onun mücadelesi, diğer insanlara umut ışığı oluyor. Sadi Bey'in hikayesi, daha fazla insanın benzer yolda ilerlemesi ve topluma yarar sağlayacak projelerde yer alması için ilham veriyor.
Sonuç olarak, Sadi Bey’in sadece ekmek kırıntıları toplaması değil, aynı zamanda topluma ve bireylere örnek olmasıdır önemli olan. Ekmek kırıntısı toplamak gibi basit bir eylem, aslında insanlık tarihinin en derin temalarından biri: dayanışma ve yardımlaşma. "İnsanın doğasında vardır iyilik" diyen Sadi Bey, ne olursa olsun insanlığın temel değerlerini yaşatmak adına çaba göstermeye devam edecek. Herkesin Sadi Bey gibi büyük yürekli ve özverili olması dileği ile…